Yüzlerce yıllık tarihi ve ev sahipliği yaptığı farklı kültürler ile sakinlerine her gün benzersiz bir deneyim yaşama fırsatı vadeden güzide şehir İstanbul; 20 milyona yaklaşan kalabalık nüfusu, trafik sorunu ve hengamesi ile zorlayıcı bir yer haline de gelebiliyor. İstanbul’da ikamet edenler, genellikle bir yandan burada yaşamayı çok severken diğer yandan şehirden kaçıp gitmenin hayalini kuran insanlardan oluşuyor. Eğer siz de bu grupta yer alıyorsanız, çok fazla yol kat etmenize gerek olmaksızın sizi İstanbul’un boğucu atmosferinden uzaklaştıracak mekânları yazımızda derledik!
Mevsim şartlarına ve ne kadar vaktiniz olduğuna bağlı olarak kabataslak da olsa bir rota belirlemek, yola çıkmadan önce yapılacaklar arasında ilk sırada yer alıyor. Koşullarınızı ve ziyaret etmek istediğiniz yerleri göz önünde bulundurarak kafanızda küçük bir plan oluşturmanızda fayda var. Eğer gideceğiniz yerlerde neler görebileceğinize, tadabileceğinize ve deneyimleyebileceğinize dair bir araştırma da yaparsanız geziniz çok daha verimli bir hale gelecektir.
Göksu’da Bir AkşamüstüAnadolu Yakası’nın Boğaz’a bitişik ilçelerinden Beykoz’da yer alan Göksu Deresi, sakin bir kahve molası verip biraz soluklanmak isteyenler için ideal bir durak. Sahil hattı üzerinde Küçüksu Kasrı’nın kuzeyinde yer alan Göksu Mahallesi, civarındaki mekânlar ve binalarla bir sahil kasabasını andırıyor. Anadolu Hisarı’nın yanından süzülerek boğaza karışan suların kenarında oturup tekneleri izleyebilir, gün batımına karşı kahvenizi yudumlarken İstanbul’da olduğunuzu tamamen unutabilirsiniz.
Zamanın Ötesinde Bir Mahalle: SamatyaDoğuya ve batıya doğru her geçen gün genişleyen İstanbul’un göbeğinde zamana meydan okuyan bir semt olarak yer alıyor Samatya. Yoğunluğu azalmakla birlikte gayrimüslimlerin yaşadığı semtlerden biri olan Samatya, Fatih ilçesinin anbean değişen ve kalabalıklaşan atmosferine zıt bir şekilde sessizlik ve huzur vadetmeye devam ediyor. Kafanızı dinlemeye ihtiyaç duyduğunuzda, balıkçıları ve eski Rum evlerinden dönüştürülmüş kafeleriyle farklı seçenekler sunan semti ziyaret edebilirsiniz.
Karadeniz Havası Almak İçin Garipçe KöyüSarıyer ilçesine bağlı bir balıkçı köyü olan Garipçe, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Avrupa Yakası’ndaki ayağında yer alıyor. Sakin bir pazar kahvaltısının hayalini kuruyorsanız Garipçe sizin için ideal bir destinasyon olacaktır. Kahvaltı esnasında bol bol oksijen depoladıktan sonra 2.5 kilometre uzaklıktaki Rumeli Feneri’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Ağva: Doğaya Doğru Bir YolculukAnadolu Yakası’nın incilerinden Ağva, iki dere arasında yer alan küçük bir sahil kasabası. Yaz aylarının popüler mekânlarından olan Ağva, sıkı giyinmek şartıyla kış mevsiminde de keyifle deneyimleyebileceğiniz bir yer. Günübirlik bir ziyaretle şöminede pişirilen kestanelerin, keyifli bir yürüyüşün ve uçsuz bucaksız orman manzarasının tadını çıkarabilirsiniz veya Ağva’da konaklayarak kendinize doğayla iç içe bir hafta sonu hediye edebilirsiniz.
Günlük hayatın temposundan sakinliğe doğru yapacağınız bu küçük kaçamakların size ferahlık getirmesi ve enerjinizi tazelemesi dileğiyle…